Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum’dan sokakta şiddet olaylarıyla ilgili açıklama: ‘Halkımız müsterih olsun’
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum, Habertürk canlı yayınında gündeme dair açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
İnfaz düzenlemesine ilişkin konuşan Uçum “Kesinleşmiş cezalarla ilgili talepler her dönem olur. Ben de cezaevi yatmış insanım. Oradan da bilirim” diyerek şunları söyledi:
“Özellikle adli suçlular açısından ‘kader kurbanı’ diyen kategoriler açısından bu beklenti her zaman olur. Af yetkisi TBMM’dedir. Mecliste üçte iki çoğunluğu ile yapılacak kanuna bağlıdır. Türkiye en son affı 1967’de yapılmış yanlış hatırlamıyorsam, diğer uygulamalar infaz düzenlemeleri. Af meselesini talebin ötesinde gündem olarak değerlendirilebilecek pozisyon yok. Zaten konu Meclis’te değerlendirilebilecek konudur.”
Sokakta yaşanan şiddet olaylarıyla ilgili müsterih olunmasını isteyen Uçum “Şiddetin toplumsal hayattan dışlanmasına ilişkin devlet çok ciddi gündem yapmış durumda. Asla umutsuzluk olmasın. Umutsuzluk yayanlara itibar edilmesin. Halkımız müsterih olsun çok güçlü adımlar atılacak” dedi.
‘Sosyal medya ifade özgürlüğü alanı olmaktan çıkıyor negatif özgürlük alanına dönüşüyor’
Sosyal medya ile ilgili gündemi değerlendiren Mehmet Uçum şunları ifade etti:
“Çok net söylüyorum; sosyal medya meselesi ifade özgürlüğü meselesi olmaktan çıkıyor. Kişilik, mahremiyet haklarının ihlal edildiği negatif özgürlük alanına dönüşüyor. Kişilere yönelik hakikaten ciddi tehdit alanına dönüşüyor. Bu sosyal medya platformları kontrol altına alınmazsa ciddi dijital faşizmle karşı karşıyayız.
Ciddi tedbirler almak zorunda Türkiye. Çocukların oyunlarıyla ilgili mesela. ABD’de tartışılıyor. 16 yaşından küçük sosyal medyaya girme izninin yasaklanması. Bunun gibi birçok tedbirler konuşuluyor.
Bizim sosyal medyayla ilgili meseleye şöyle yaklaşım var; her türlü hak ve özgürlük anlayışından çıkarmak lazım. Bugün sosyal medya mecraları her şeyin serbest olduğu mecralar. Her şeyin serbest olduğu yerde hak ve özgürlükler korunabilir mi? Dolayısıyla biz sosyal medyayı denetim altına almak zorundayız.
TikTok üzerinden suç örgütleri oluşturuluyor, yayın yapıyor, tetikçi tutuyor ve siz müdahale etmiyorsunuz, böyle bir şey olabilir mi? Kendi mahrem odasında olan insanlar sosyal medya üzerinden bütün mahremiyetlerini herkese açabilecek ortam oluşturuyor. Buradaki üstün yarar toplumun, ailenin korunması, kişinin korunması, çocuğun korunması.”
‘2028’de erken seçim yok’
Erken seçimin söz konusu olmadığını bildiren Uçum, “Cumhurbaşkanımız da açıkladı. Cumhur İttifakı’nın yöneticileri de açıkladı. 2028’de erken seçim yok. Erken seçimden kast edilen şey 2028’de seçim hangi gün yapılacak? Yanlış hatırlamıyorsam 7 Mayıs 2028 Pazar günü. Pazar gününden önce Meclis seçimlerin yenilenmesi kararı alır mı? Cumhurbaşkanı alır mı diye sormak abes olur. Cumhurbaşkanımızın ikinci dönemi. Niye böyle bir karar alsın. Son ana kadar bu hizmeti yapmaya devam eder” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanlığına aday olmasına ilişkin soruya Uçum şu yanıtı verdi:
Meclis 7 Mayıs 2028’den önce bu kararı alır mı? Meclis’in iradesinde bir şeydir. 28 Mayıs seçimlerinden sonra CHP’den bir yönetici ‘Erdoğan bu seçimi kazandı ama biz Erdoğan’ı sandıkta yeneceğiz’ dedi. Bunun tek yolu var, Meclis yenilenmesi kararı alırsa, 2028 Mayıs’ından önce, o zaman Cumhurbaşkanı aday olur ve o zaman yarışabilirsiniz. Nihayetinde bunu Özgür Özel de söyledi, belli tarihe kadar olabilir dedi.
Seçimlerin yenilenmesi kararı için 360 milletvekiline ihtiyaç var. Diğer partilerin böyle bir irade ortaya koyması gerekir. 2027’nin ikinci yarısından sonra bu tartışmanın gündeme geleceğini öngörüyorum. Muhalefet ‘Biz Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yarışmayı seçmeliyiz’ diyebilir. Benim düşüncem nettir, ilk kez size söylüyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Türkiye’nin ulusal değeri, zenginliği olarak görüyorum. Dünyada Cumhurbaşkanı Erdoğan kadar tecrübesi, dünya siyasetinde etkili olan bir başka lider yok.
Bir 5 yıl daha Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birikiminden Türkiye’nin faydalanması için adaylık yolunun açılması gerekir. Kişisel düşüncem bu. Eğer yeni bir anayasa yapılırsa, o yeni anayasada meclis mevcut ve önceki cumhurbaşkanlarına aday olma yolu açarsa ayrı konu. Mevcut sistemde 360 milletvekilinin kararıyla olur.”